28 Temmuz 2011 Perşembe

Düşler sokağı

Bir melodi, bir ses, bir koku yeterlidir o anı tekrar yaşamamız için. Bazen bir zaman parçası belki küçücük bir saniye kırıntısıdır aniden anımsayıverdiğimiz. Anımsamayı sever miyiz? Anı çekmecemizi karıştırmayı, en ufak bir parçasından bile deneyim karelerini toplamayı sevdiğimiz kadar severiz elbette. Hem zaman geçtikçe üzerlerinden daha anlaşılır oluverir, daha netleşir bazı kareler.

"İyi ki" deriz. İyi ki olmuş, iyi ki olmamış.

İyi ki var, iyi ki yok.

Keşkelerimizin ise çekmeceleri farklıdır. Hatta belki farklı odalarda bulunurlar. Ancak uzak olmaları "iyi ki"ler ile ilişkilerinin olmadığını göstermez. Yalnızca "o an" bir ayraçtır, ve iyi kiler ile keşkelerin odalarını bölmüştür.

Olmak ya da olmamak üzerine kafa yorarken olmuşluğumuzu yitirmemiz pek gülünç. Yaşam kaç saniye, kaç an, kaç nefestir ki zaten?

Yine de biraz geçmişe gitmek gerekir bazen, her şeyin başladığı zamanlara:
http://www.youtube.com/watch?v=OoDbXWoO0YQ

3 yorum:

  1. düşler sokağıyla çocukluğumu anımsadım şuan.Filmden kareler gibi sanki gözümün önünde.. Annemle taksim sokaklarında bar dönüşü söylerdik. Sıkılmamı istemezdi sanırım.Nakaratta badi parmağımı uzatırdım bende anneme.Neyse blogunu anı defterime çevirdim.Yazınla yüzüme yolladığın tebessüm için çok sağol.Nicelerini bekliyorum. ikinci yorumcun..

    YanıtlaSil
  2. ne demek, kendinden bir şeyler bulabildiysen ne mutlu bana. istediğin gibi yaz, hepimiz kendimizden bir şeyler yazıyoruz zaten buraya. her zaman beklerim :)

    YanıtlaSil
  3. Bak ne güzel demişsin, kendinden bir şeyler bulabilmek. İnsanlar anlamsız bir yazıdan, cümleden çok büyük anlamlar çıkarabiliyor. Sen bir başkasını beğenmeyebilirsin gayet normal. Bir başkası o beğenilmeyeni yere göğe sığdıramaz.

    Ön yargıları bir kenara asmak iyidir. Hayatı ve insanları sevdirir.

    Güzel günler.

    YanıtlaSil