10 Eylül 2011 Cumartesi

Devam et tuşuna basabilirsiniz.

Öncelikle uzun zamandır (1 ayı geçkin sürede) yazamadığım için üzgünüm. Yaz aylarında bir üşengeçlik mi desem bir yazmaktan kaçınma halinde oluveriyor insan. Hakikaten kaçıyorum yazmaktan. Müzik klasörlerimi açmaya çekiniyorum, bazı şarkılar 'yasaklılar' listesinde. Ne oldurur ne öldürür vaziyette iseniz ve halet-i ruhiyeniz de stabil bir hâlde ise, tek cümle bile çık(a)maz ağzınızdan. Ertelenmiştir sanki sonraya, içinizde biriktirmektesinizdir her sözcüğü. Nasıl taşar ya da biriktirdiğim şişenin dibi delik mi bilmiyorum. Dahası şişe plastik miydi yoksa camdı da kırıldı mı onun da ayırdında değilim.

Belki ortada şişe bile yoktur.

Yok bu çok iyimser oldu değil mi? Bence de.

Yazı 'Sevgili Günlük' tadına ulaşmadan cümlelerimi kısaltmaya çalışayım. "Sadede gel Eylül" dediğinizi duyar gibiyim; evet sonbahar geldi klişe işte, yapraklar olsun havalar olsun bir hüzün akışında her şey efendim. Bu hüzün bana çok yapmacık geliyor işin aslı. Kendimi hüzünlenmek zorunda hissettiğim her durumdan nefret ediyorum, hüzünlensem bile aksiymiş gibi davranıyorum. O yüzden bu 'sahte hüzün telaşları' bittiğinde parkın eski sakinleriyle hüzün kadehlerimizi tokuştururuz diyorum. Neyse.

Yazacağım yani, yaşıyorum da. Sabırla okumaya devam etmeniz dileğiyle.

Mutlu Eylül'ler dilerim.

6 yorum:

  1. Ben de mutlu bir Eylül dilerim, keyfine bak canım, umarım yazılarını eksik etmezsin kısa bir süre içinde tekrar yazmaya başlarsın :)
    Onur

    YanıtlaSil
  2. Yazayım da İstanbul koksun istedim yazılar, ondan bekliyorum. Hem bazen 'zaman' ve 'biriktirmek' iyidir. Aynı yazma aşkını senden de bekliyorum. :)

    YanıtlaSil
  3. Ben kod yazacağım bundan sonra cici, öyle edebiyat falan bozuyor bizi ;D =) Göreceğiz bakalım..

    YanıtlaSil
  4. "Edebiyat falan bozuyor bizi" aman tanrım. Sen bilirsin, şaşırdım epey umutluydum senden.

    YanıtlaSil
  5. bu hüznü söylenmeyip ertelenen sözcükler yaratıyor olmasın?

    yazmaya devam

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Söylenmeyip ertelenen sözcüğüm yok. Hem hüznü yalnızca 'söylenmeyip ertelenen sözcükler' yaratmaz bence.

    YanıtlaSil