9 Mart 2013 Cumartesi

Hissetmek

"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.


Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. 'şöyle yapsaydım, böyle olacaktı' gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."  


 Elbette ki memnun değilsin hayatından. Ve biliyorum, her durum için suçlayacak pek çok olgu/kişi buluyorsun yaşantında. 'Ya öyle yapmasaydım?' tarzı olasılıklar sürekli kafanın içinde dönüp duruyor. Kaderci bir yaklaşım değil 'yaşanması gerektiği' anlayışı, hayatın olasılıklar etrafında döndüğünü kabullenmek yalnızca. 


 Olasılıkları kabullenmek ve yaşadığın her an başka bir seçim yapmak zorunda oluşun etkili dünyanın dönmesinde. Farkında olmasan da her geçen saniye başka bir olasılığa itiyor aslında seni, bambaşka biri oluyorsun her nefes verişinde. Bedenin, ruhun ve düşüncelerin her nefes alışında farklı kombinasyonlara bürünüyorlar an be an. 


 5 dakika önce doğru olduğunu düşündüğün sorunun cevabı 5 dakika sonra sana saçma gelebilir, hayır dengesizlik kisvesi altına sokmak değil bu; yalnızca artı ve eksiklerin dizilimlerinin yer değiştirmesi ya da bazen bu kombinasyonlara bazı katalizörlerin katılabilmesi. Artı ve eksilerden köklü gerekçeler çıkarmak zorunda değilsin, tek bir hissin bile tüm gerekçelerinin köklerini tamamiyle çıkarabilmeli toprağın derinliklerinden.


 Hata yapmaktan korkmak, sonrasında pişman olabilme huzursuzluğu ve zamanı kaçırma korkusu nefes almanı engelleyebilir. Ama bil ki en güzel yapılan hatalar ansızın yapılanlardır. En vakur deneyimleri de, en güzel değişimleri de 'düşünmeden' yaşarsın. Hata yapmaktan ölesiye korkan, salt mantığının sesine göre yaşayan insanlar en zayıflardır hem, unutma. Darbe almadan büyüyemezsin.


 Demem o ki, her şeyi mantık silsilesi ile ve 'doğru' olma kaygısıyla yapıyor oluşun seni 'mükemmel' ve 'doğru' yapmaz. 5 ömürlükmüş gibi yaşayıp aslında hiç yaşamamaktır 'hissedememek'Hissedebiliyorsanız şayet -acı ya da tatlı- yaşıyorsunuz demektir. 


 Unutma, hissetmek yaşamaktır. Sevgilerimle.

 Dinleyiniz:     Julia Stone - Maybe

3 yorum:

  1. Genç bir bilgenin de dediği gibi ömür tüketilmesi en kolay sermayedir. en iyiyi aramak zorundasın. Her şeyi oluruna bırakmak iradenin hakkını vermemektir. Yaşayacaksan en iyisini yaşayacaksın. Arayacaksın çünkü en iyi senin onu bulmanı bekliyor.

    YanıtlaSil
  2. Mantik ve duygular iki zit zihnidir insanin. Duygular bizi esir eder, ama biz inatla mantikla isin icinden cikmak isteriz. Duygulara guvenmek gerek. Hayatin kaymagindan tattiran da eziyeti yasatan da duygulardir bize. Ikisi de sarttir ama insanoglu icin, cunku insan izdirabi sonsuz huzura basamak olarak kullanacaktir, bu mukadderdir.

    YanıtlaSil
  3. Mantığının sesini dinlemeden mutlu olamazsın salt mantığının ışığında giderek olamayacağın gibi. Duygulara güvenmek istiyoruz ama güvenemiyoruz. Çağımızın sorunu; güvensizlik.

    YanıtlaSil