25 Ağustos 2010 Çarşamba

Düşünmüyorum çünkü düşünüyorum.

Bazen en kötü seçenektir düşünmek. Düşündükçe işin içinden çıkamazsın , boştan alır doluya koyarsın , görecelerinin göreceliğini yoklarsın. Hatta gün olur yoklayamazsın , emin olamazsın çünkü sana ne kadar sadık olduklarından. Gün olur bir bakmışsın görecelerin bir hoşçakal öpücü vermeden kaçıp gitmiş sen ise Fatih Erkoç misali ellerin bomboş kalmışsın. O yüzden bazen kabullenmeli ve yalnızca seçmeli birini , yanlış yapmış olmak düşünüp sonuca varamamak kadar yormaz hiçbir zaman bizi. Belkiler ve keşkelerdir bizi asıl korkutan , içimizi yokuş aşağı itilmişiz gibi titreten "belki şöyle olsaydı..." ya da "keşke yapmasaydım..." dememek içindir tüm çabalarımız. Ama bilmeyiz ki yanlış yapmak her zaman daha kolaydır , yanlış yapmışsındır artık doğrusunu biliyorsundur ve bu yol genelde bir labirent değildir.


 Bilinen yola koyulmak -istediği kadar çetrefilli istediği kadar engebeli olsun- bilinmeyen en kolay yoldan bile daha gidilebilirdir.


Yanlış yapmama isteğidir bizi asıl şekillendiren , mükemmeliyetçi bünyelerimize ve şişkince egolarımıza "yanlış yapmış olmayı" yedirememektir. Yanlış yapmayan insan öğrenemez , emin olamaz çünkü hiçbir zaman ve doğru yolu hep çok daha fazla zaman kaybederek bulur. Yanlış yapmaktan korkarak yanlış yapmak ise -ki bu ironilerin prensesidir bana göre- daha çok yanlış yapmaya sevk eder bizleri. Tecrübe-yanlışlar ve doğru yol üçgenini doğru kuramamak ise salt IQ ile ilişkilendirilemez aslında -her ne kadar öyle bir eğilimimiz olsa da- kalbimiz hormonlarımız ve hipotalamusumuzdaki uyarıcılar arasındaki savaşın sonucu da hatırı sayılır bir etkendir bu duruma. Algılarımızın bu davetsiz kapıyı çalan ve default olarak içeri giren uyarıcılara kayıtsız kalması bile olanak dışıdır pek tabii.


"Nereye geleceksin?" diye beklediğinizin farkındayım , sadece "neye göre" yargıla(n)dığımızı merak ediyorum. Neye güvendiğimizi , emin olma erkimizi nasıl sorguladığımızı... Şimdi yazının başına dönelim , ilk cümleyi tavsiye niteliğinde okuyalım ve bu yazı kendini imha etsin.

4 yorum:

  1. Düşündükçe için işinden çıkamamak, düşündükçe deliye dönmek, düşündükçe gerçeklere dönmek, düşünüp gerçeklere döndükçe bazı şeylerden pişman olmak, keşke demek... Keşke hiç bir insan keşke demek zorunda kalmasa; ama konusu geliyor düşünmemek de elde olamıyor. Her neyse sonuç olarak geri kalan her şey için obsessiveblissful.blogspot.com : )

    YanıtlaSil
  2. : ) beğenmiyorsan yorumlamam canım.

    YanıtlaSil
  3. teşvik amaçlı söylemiştim ama :P

    YanıtlaSil